Lorem ipsum dolor sit amet, consectet eiusmod tempor incididunt ut labore e rem ipsum dolor sit amet. sum dolor sit amet, consectet eiusmod.
Mon - Fri: | 8:00 am - 8:00 pm |
Saturday: | 9:00 am - 6:00 pm |
Sunday: | 9:00 am - 6:00 pm |
Safra kesesi, karaciğerin altında, karnın sağ üst bölgesinde yer alan, armut şeklinde bir organdır. Karaciğerin ürettiği safra sıvısını depolar ve yemeklerden sonra sindirime yardımcı olmak için on iki parmak bağırsağına boşaltır. Bu işlevleri ile sindirim sisteminde önemli bir role sahiptir.
Safra kesesi taşları, safra sıvısındaki kolesterol, kalsiyum bilirubinat ve kalsiyum karbonat gibi kimyasal maddelerin dengesinin bozulmasıyla oluşur. Özellikle hızlı kilo alıp verme, aşırı yağlı beslenme, hamilelik ve genetik faktörler risk artırıcı etkenlerdir. Ayrıca öğün atlamak, özellikle sabah kahvaltısını es geçmek, safra taşı oluşum riskini artırabilir.
Safra kesesi taşları genellikle belirti vermez. Ancak safra kanalı tıkandığında veya iltihaba neden olduğunda şu belirtiler görülebilir:
Safra kesesi polipleri, safra kesesi iç yüzeyinde oluşan çıkıntılardır. Çoğunlukla zararsızdır; ancak 1 cm’den büyük polipler veya büyüme gösteren polipler kanser riski taşıyabilir. Doppler ultrasonografide damarlanma tespit edilen polipler de yakından takip edilmelidir.
Polipler, kansere dönüşme potansiyeline sahiptir. Özellikle büyük, hızlı büyüyen veya birden fazla polip tespit edildiğinde cerrahi müdahale önerilir. Tekrarlayan iltihaplanmalar da kansere zemin hazırlayabilir.
ERCP (Endoskopik Retrograd Kolanjiyo-Pankreatografi), safra yolları ve pankreas kanallarının görüntülenmesi ve tedavisinde kullanılan bir yöntemdir. İşlem sırasında hastalar anesteziyle uyutulur. Kamera sistemine sahip özel bir endoskop ile safra yolları incelenir ve gerektiğinde tıkalı kanallar açılır veya taşlar çıkarılır. İşlem genellikle 1-1,5 saat sürer ve hasta bir gece gözlem altında tutulur.
Safra taşları, pankreas kanalını tıkayarak akut pankreatite neden olabilir. Bu durum, özellikle hızlı müdahale edilmediğinde hayati tehlike oluşturabilir. Akut pankreatit, safra taşı olan hastaların %1-3’ünde görülür ve ağır vakalarda yoğun bakım tedavisi gerektirebilir.
Günümüzde safra kesesi ameliyatlarının çoğu laparoskopik yöntemle yapılmaktadır. Laparoskopik cerrahi, açık cerrahiye göre daha az ağrı, daha kısa iyileşme süresi ve kozmetik avantajlar sunar. Ameliyatın riskleri arasında safra yolu yaralanmaları ve kanamalar yer alır. Bu riskler deneyimli cerrahlar tarafından minimize edilebilir.
Safra kesesi taşlarının kansere doğrudan neden olduğunu gösteren kesin bir kanıt bulunmasa da, büyük taşlar ve tekrarlayan iltihaplanmalar kansere zemin hazırlayabilir. Bu nedenle büyük taşların cerrahiyle çıkarılması önerilir.
Safra kesesi ameliyatı sonrası hastalar genellikle normal bir diyetle yaşamlarına devam edebilir. Ancak ameliyat sonrası yağlı yiyecekler tolere edilemiyorsa, düşük yağlı bir diyet tercih edilebilir. Hastalar, rahatsızlık hissetmedikleri sürece yumurta gibi besinleri tüketebilirler.
Hamilelikte hormonal değişiklikler ve aşırı kusma, safra taşı oluşum riskini artırabilir. Hamile kadınlar, belirtiler ortaya çıkarsa mutlaka bir doktora başvurmalıdır. Hafif belirtilerde diyet değişiklikleriyle risk azaltılabilir.
Safra kesesi alınan hastalarda safra, doğrudan karaciğerden bağırsaklara akar. Bu durum sindirim süreçlerini hafifçe etkileyebilir, ancak genellikle yaşam kalitesinde ciddi bir değişiklik yaratmaz. Hastalar ameliyat sonrası 1-2 hafta içinde normal aktivitelerine dönebilir.
Safra kesesi taşları ve polipleri, erken teşhis edilip uygun şekilde tedavi edildiğinde ciddi komplikasyonlara yol açmaz. Semptomatik hastaların zaman kaybetmeden bir uzmana başvurmaları hayati önem taşır.
Prof. Dr. Hakan T. Yanar İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı
Ptsi - Cuma: | 8:00 am - 6:00 pm |
Cumartesi: | 9:00 am - 12:00 pm |
Copyright 2023 Prof. Dr. Hakan Yanar